Asgari ücrete ara zam beklentisi: ’50 bin TL olsa ne yazar?’
VAN – Ocak ayında yüzde 49 zam gören asgari ücret 17 bin 2 TL olarak belirlendi. Ancak yılın henüz ilk altı ayı bile dolmadan asgari ücret, hayat pahalılığına yenik düştü. Milyonlarca çalışanın gözü ise temmuz ayına çevrildi. Fakat şu ana kadar yapılan açıklamalar, ara zam beklentilerini boşa çıkarıyor.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan geçtiğimiz ay asgari ücrete ara zam yapılacağına dair beklentilere yönelik yaptığı açıklamada, “Aralık ayındaki düşüncemiz neyse aynı şekilde devam ediyor. Enflasyonla ilgili verilerimiz oldukça güzel geliyor. Hiçbir ara zam gündemimizde yok” demişti. Ancak tek gündemi ‘geçim derdi’ olan işçiler, mevcut asgari ücretle yıl sonuna kadar geçinemeyeceklerini söylüyor.
6 AY ÖNCE: ‘KİM DEMİŞ ASGARİ ÜCRET 17 BİN TL DİYE?’
Ocak ayında yapılan zammın ardından, TÜİK verilerine göre Türkiye’nin en yoksul şehirleri arasında yer alan Van’da görüştüğümüz bir çalışan şu cümleleri kullanmıştı: “Kim demiş ki asgari ücret 17 bin TL diye. Ben üç yıldır asgari ücret nedir bilmiyorum. Hep asgari ücretin altında çalışıyorum. Asgari ücret artıyor, bizim maaşlar yerinde sayıyor. Bir hastaneye gitmek istesem gidemiyorum. Niye? Çünkü sigortam da yok.”
‘BENİM MAAŞIM AYNI KALACAK AMA HER ŞEYİN FİYATI İKİ KAT ARTACAK’
Bu cümleler, asgari ücretle ilgili farklı bir gerçeği göz önüne seriyor. Nitekim, ocak ayında yapılan zammı henüz göremeyen binlerce kayıt dışı çalışan bulunuyor. Yine Van’da bu kez temmuz ayı ara zam beklentilerini sorduğumuz başka bir çalışan da bu duruma dikkat çekiyor: “Asgari ücret 50 bin TL olsa ne yazar? Ben halen 15 bin TL’ye çalışıyorum. Şimdi zam yapılsa, her şeye de zam yapılacak. Benim maaşım yine 15 bin TL’de kalacak ama her şeyin fiyatı iki katına çıkacak.”
‘VAN’DA SADECE 202 BİN ÇALIŞAN VAR’
İstihdam uzmanı Sinan Ok da asgari ücretin bile altında ve güvencesiz çalıştırılan işçilere dikkat çekiyor. Van’ın da içinde bulunduğu TRB-2 bölgesindeki yüksek işsizlik oranlarının, gayri insani çalışma koşullarına yol açtığını belirten Ok, “SGK Kayıtlarına göre aktif nüfusu 1 milyon 62 bin olan Van’da sadece 202 bin çalışan var. Yani bir kişi çalışıp beş kişiye bakmak zorunda kalıyor. Bu da işin yoksulluk boyutunu gösteriyor” diyor.
‘SOSYAL PATLAMALAR AÇIĞA ÇIKABİLİR’
Ok, aralık ayına kadar zam yapılmamasının, krizin faturasının işçilere kesilmesi anlamına geleceğini söylüyor:
“Seçim yılı değil diye iktidarın bu politikayı ısıtıp durması ve bazı sermaye iktisatçılarının da alkış tutup onay vermesi, yaşanacak sosyal yıkımın farkında olmadıkları için değildir. İktidar da bu yorumları yapan kişiler de sınıfsal bir tercih yapmaktadır. Bile isteye faturayı en korunaksız, sendikasız ve örgütsüz kesimlere çıkaracaklar. Milyonlarca haneyi etkileyecek olan bu ‘zam yapmama’ politikasında ısrar edilirse sosyal patlamalar çeşitli şekillerde açığa çıkabilir. Diğer önemli bir sonuç da işten ayrılmaları tetikleyip zaten yüksek olan işsizlik oranlarının daha da yükseltilmesidir.”
‘BU İNSANLAR YENİ YILA KADAR NASIL YAŞAYACAKLAR?’
DİSK Genel-İş Van Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Hekim Tan da yüksek enflasyona dikkat çekerek temmuz ayında kesinlikle zam yapılması gerektiğine vurgu yapıyor. Enflasyonun artık aylık değil, günlük olarak arttığını ve en çok da asgari ücretle geçimini sağlamaya çalışan işçileri etkilediğini söyleyen Tan, “Şu anda dört kişilik bir ailenin geçimini sağlayabilmesi için asgari ücretin en az 35 bin TL olması gerekiyor. Zam yapılmazsa bu insanlar yeni yıla kadar nasıl yaşayacaklar?” diye soruyor.
‘İŞÇİNİN MAAŞINA ZAM YAPILMAMASI BİR ZULÜMDÜR’
Tan, geçimini sağlayamayan çalışanların banka kredilerine ve kredi kartlarına yöneldiğine ve borçlarını ödeyemediklerine dikkat çekiyor: “İşçiler artık banka faizleri, krediler ve kredi kartları yüzünden perişan olmuş durumda. 17 bin 2 TL ile yılın geri kalanını sürdürebilmek mümkün değil. İşçinin maaşına zam yapılmaması bir zulümdür. Bunu başka bir tabirle ifade etmek mümkün değil. Sistem gün geçtikçe zengini daha da zenginleştiriyor, fakiri daha da fakirleştiriyor.”
‘BİZ EMEKÇİLER AÇ YAŞIYORUZ’
Çözümün yalnızca asgari ücrete zam yapmakla olmayacağını ve hayat pahalılığının önüne geçilebilecek kalıcı tedbirlerin alınması gerektiğini söyleyen Tan, “Çalışanların büyük bir çoğunluğu asgari ücret bile alamıyor, sigortasız bir şekilde çalıştırılıyor. Asgari ücrete zam yapılsa bile, yine aynı şartlarda çalıştırılmaya devam edecek bu insanlar. Biz emekçiler aç yaşıyoruz. Aylarca evimize et gitmiyor. Eskiden yılda üç kez giyim alışverişi yapma şansımız oluyordu. Şimdi üç yılda bir kez alışveriş yapamıyoruz” diyor.