Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in kızı HKG’nin 6 yaşından beri ‘evlilik’ adı altında cinsel istismara uğradığı iddiasıyla yargıya başvurduğu ortaya çıktı. 10 gün. Olayın ciddiyetinin yanı sıra hem soruşturma aşamasında yaşanan hukuksuzluklar hem de Aile Bakanlığı’nın iki yıldır konuyu bilmesine rağmen somut bir adım atmaması toplumda büyük tepkiye neden oldu. Bu tepki büyüdü ve ‘bazıları’ tavır değiştirdi.
Taraftar kesimlerinin ve medyanın tavrı genel olarak şu aşamalardan geçti: Öncelikle yok sayma; İstismarın meydana geldiği ailenin bazı üyelerinin katılımıyla müteakip inkar; daha sonra haberi yapan gazeteci Timur Soykan’ı ve bu vahim olaya tepki gösterenleri suçlayarak; ve son olarak – inkar ve örtbasın mümkün olmadığı anlaşıldıktan sonra – suçun mezhep bağından kaynaklanmadığı, ‘bireysel’ olduğu vurgulanarak İsmailağa Cemaati’nin korunması.
Bu yalpalama, iktidar partisinin genel olarak ‘zor’ bir durumda olduğunu gösteriyor. Nitekim siyasi sözcülerin yeterince hazırlıklı oldukları izlenimi veren koordineli açıklamalar yaptıkları söylenemez. Bir ‘kargaşa’ yaşadıkları açık.
Böyle anlarda ‘lider’in ortaya çıkması ve yön vermek önem kazanmaktadır. Ancak bazen Önder Hemen tavır almıyor ve muhtemelen de alamıyor. Tacizin dehşeti, Birgün gazetesinin 3 Aralık tarihli manşetiyle ortaya çıktı. Ancak tüm hararetli tartışmalara rağmen Erdoğan 9 gün boyunca sessizliğini korudu ve nihayet dünkü kabine toplantısının ardından yaptığı açıklamada konuyu ele aldı.
Zaten girişte, durumu “haklı bir halk tepkisini kışkırtan” olarak tanımladı. Konuşmasının akışında “geçmişteki eksiklikler ve eksiklikler” dedi; “Bu konuda tepkisini gösteren her vatandaşın duyarlılığı başımızın üstünde yer var” dedi… Tepki gösteren vatandaşlarla değil, sadece Kılıçdaroğlu’yla. Çakışmak o istedi. Arkadaşlarım bugüne kadar gerekli çabayı gösterdiler ama onları yok sayan bir muhalefet var” dedi. İsmailağa cemaatiyle de doğrudan ilgilendi: “Böyle bir olayı milletimizin inancına ve o inancı temsil eden kurumlara bağlamak en hafif tabirle ahlaksız bir çarpıtmadır.” İsmailağa kümesini “temsili inanç kurumu” olarak tanımlamıştır. Kalanda CHP ve ‘Sn. En çok Kemal’ suçlandı.
Tüm konuşmada en “ileriye” gittiğinde “13 yaşında nişan, 14 yaşında evlenme gibi bir durumu günümüz koşullarında kabul etmemiz asla mümkün değil. Özellikle küçük yaşlarda taciz iddiaları tam bir felaket.”söylendi.
Erdoğan’ın yönünü belirlemek için yaptığı açıklamaları beklerken, medya bu açıklamaları nasıl karşıladı? Bakalım ama sonucu baştan söyleyelim. Erdoğan’ın konuşmasının diğer taraflarını ezici bir çoğunlukla vurguladılar. Bu sözler kesinlikle “tepki gösteren vatandaşlarımıza” yönelikti ve iktidar medyasının bunu ‘yeniden üretmesine’ gerek yoktu…
Yeni Şafakve Takvim“Vizontele muhalefeti” başlıklı. sözleşmeve Diriliş PostasıCHP’ye karşı “Biz ikiyüzlülüğe müsamaha göstermeyiz” sözlerini kullandı. Sabah, Türkiye, Postave M.Ö‘Ekonomik müjdeyi’ gündeme getirdi: 100 bin varil petrol üretimi, enflasyon hesabının yüzde 20’den yapılması, üniversite burslarının artırılması vs.
ParlakErdoğan’ın sözlerine ilk sayfasında yer vermedi.
Erdoğan’ın konuşması Küçük yaşta taciz iddiaları tam bir felaket.”Sözleri sadece üç gazetede manşet oldu: Akşam, Uyrukve özgürlük . Bunların özgürlükve Milliyet’Hatırlatmak gerekir ki Demirören Kümesi gazeteleri var.
Ön sayfada manşetin yanında Erdoğan’ın sözleri özgürlük ‘ın ana manşeti bu bahisle ilgili. Hande Fırat’ın ‘kulis’ bilgisiyle yazdığı yazı, “Bu duruşma bekleyemez” başlığıyla manşet oldu. Hande Fırat, Adalet Bakanlığı yetkililerine atıfta bulunarak, 6 yaşından beri HKG kullandığı için yargılanacak olan annesi, babası ve tacizcinin yargılanma tarihinin ileri götürüleceğini belirtiyor. İlk duruşmanın çok uzak bir tarihe, 22 Mayıs’a ertelenmesi de büyük tepki çekti. Hande Fırat, duruşma yönünü kulislere iletti. detay fazlasını verir. Fırat’a konuşan Adalet Bakanlığı yetkilileri, bakanlığın HKG’nin 6 yaşındaki evliliğini “yeni duyduğunu” iddia etti.
Sezar’ın Sezar üzerindeki hakkı: Hande Fırat ilk andan itibaren bu konuda dikkatli ve ısrarcı olmaya çalışıyor. Esasen her ikisi de özgürlükbirlikte MilliyetEmsal içerikli tahliye Ankara temsilcisi Fırat’tan Demirören medyasına yönelik eleştiri EfektBir sonuç olmalı.
Ama gazetecileri takip etmenin yolu arpa boyu var. Çocuk istismarını ısrarla takip ederken bir yandan da Adalet Bakanlığı’nın halkla ilişkiler işini yapmak zorundasınız. Adalet Bakanlığı 10 yıllık meseleyi ‘duymadı’. Peki.
